İrtibatı Koparmayalım!
adını anmamak deyimi
bir kimseyi ya da bir şeyi iyice unutmuş görünmek. örnek: Bu okulu çok istiyordu, şimdi adını anmıyor.
- kıyamet kopmak
- bastığı yerde ot bitmemek
- çarıklı diplomat
- gönlünü yapmak
- yol aramak
- gözü kesmek
- fareler cirit atmak
- altında kalmak
- dağlar kadar
- davul gibi
- hor kullanmak
- doludizgin gitmek
- bir vakitler
- fincancı katırlarını ürkütmek
- boyacı küpü değil ki hemen daldırıp çıkarasın
- gözleri velfecri okumak
- ağzına geldiği gibi
- eksik olma bayır turpu
- adam yerine koymak
- başın sağ olsun
- surat asmak
- başından büyük işlere karışmak
- divanesi olmak
- felekten kam almak
- Allah'ın işine bak
- ayağı uğurlu geldi
- eline düşmek
- söz taşımak
- akla zarar
- adam almamak
- gözleri evinden oynamak
- ateş parçası
- gözleri çukura gitmek
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
bir kimseyi ya da bir şeyi iyice unutmuş görünmek. örnek: Bu okulu çok istiyordu, şimdi adını anmıyor.
Birkaç kişi, birini kollarından bacaklarından tutup havaya kaldırmak.?Hep birlikte babalarını karga tulumba edip havuzun başına getirdiler.?
(birinin) birini kötü bir duruma düşürmek için, belli etmeksizin plan hazırlamak. örnek: Onun başına bir çorap örecekler böyle giderse.
"Araları bozulmak, bozuşmak" anlamında tehdit olarak kullanılır.
Hareketlerini düzeltmezsen külâhları değişiriz, ona göre!
Bektaşinin birisi züğürt kalmış. Hem yaz ayı hem hava çok sıcak. Orada burada gezmekten yorgun düşmüş, aç bi aç dolaşmaktan halsiz kalmış. Tam cami yanından geçerken öğle ezanı okunmaya başlamış. Cami avlusuna girip şadırvandan suyunu içmiş. Abdest alanları görünce de "Bari ben de abdest alayım. sonra da cemaatle birlikte namaz kılar, çıkışta da mendil açarım" diye düşünmüş.
O sırada bir Rum bakkal, şadırvanda terazisinin kefelerini yıkamaktaymış. O da bunaldığı için, külahını çıkarıp yanına koymuş. Bektaşî, abdest aldıktan sonra kendi külahı yerine Rum bakkalın külahını alıp başına geçirmiş. Namaz sırasında bütün cemaat, başında Rum külahıyla namaza gelen bizim Bektaşiye bakıp durmuş.
Namazdan sonra Bektaşî herkesten önce camiden çıkıp kapı önüne mendil açmış. Cemaattekiler "Bakın şu Ruma, Müslüman olmuş, hem de güzel güzel namazını kıldı." diyip keselerinde ne var ne yok Bektaşînin mendiline dökmüşler. Bu durum Bektaşînin çok hoşuna gitse de pek bi anlam verememiş. Tam mendiline sığmayan paraları külahına doldurmak için başındaki külahı çıkarınca bir de ne görsün, Külah onun külah değil. Kendi kendine "Durum şimdi anlaşıldı. Cemaat beni Rumdan dönme Müslüman zannetti. Mangırlar bu yüzden geldi, Demek ki bazen külahları değişmek gerekiyormuş" demiş.
büyük bir umutsuzluk ve karamsarlık içine düşmek, bütün umutlarını yitirmek, örnek: Oğlu hastalanınca dünya gözüne zindan olmuştu.
birinin bir konuda ne düşündüğünü, isteğinin ya da kararının ne olduğunu vb. öğrenebilmek ereğiyle, ondan ipucu alabilecek bir yolda konuşmak.
nasıl olacağını zihinde canlandırmak, düşüncede biçim vermek, tasarlamak, biçimlendirmek, düşünmek.
birine iletilmesi kendisinden istenen sözü, selamı ya da parayı iletmediği için üzerinde borç kalmak. örnek: Sana selamı vardı, söylemiş olayım da boynumda kalmasın.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.